İSTANBUL BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ İLGİLİ CEZA DAİRESİNE
GÖNDERİLMEK ÜZERE
KÜÇÜKÇEKMECE …… İCRA CEZA MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ'NE
Dosya No: ……./…….Esas
Karar No: ….…/……Karar
İstinafa Başvuran
Müşteki :
Vekili : Av. Hilal SİVRİ
Sanık :
Vekili :
Konu :
………………… İcra Ceza Mahkemesi'nin hukuka
ve kanuna aykırı …../……. Esas ……/……. Karar sayılı kararına karşı istinaf
itirazlarımızın yasal süresi içerisinde sunulması ile işbu kararın bozularak
"Sanığın cezalandırılmasına" karar verilmesi istemlerimizden
ibarettir.
Tebliğ Tarihi :
Açıklamalar :
1) Yerel Mahkeme adalete, hakkaniyete ve hukuka aykırı olarak
"İİK'nun 44. Maddesindeki mal beyanında bulunma yükümlülüğünün gerçek kişi
tacirlere yönelik bir yükümlülük olduğu ve ticaret şirketlerini kapsamadığından
ve şirketin ticareti terk etmediğinden" bahisle sanık ……………………..’in beraatine karar vermiş olup işbu kararın
bozulması ve sanığın cezalandırılması gerekmektedir. Şöyle ki;
2) Sayın Mahkemenizce de bilindiği üzere; Türk Ticaret Kanunu ve diğer
kanun hükümlerinin tacirlere yüklemiş olduğu yükümlülükler gerçek kişi tacirler
tarafından bizzat yerine getirilmesi gerekirken tüzel kişiliği bulunan ticaret
şirketlerinde ise kanunlarca tacire yüklenen yükümlülükler şirket yetkilileri
tarafından yerine getirilmektedir.
Dosya içeriği ile de sabit olduğu üzere; sanıkların ortağı ve yetkilisi
olduğu …………….. Şirketinin ticaret sicilinde kayıtlı şirket merkezi adresine
tarafımızca hacze gidildiğinde; adresin kapalı olduğu, herhangi bir şirketin
bulunmadığı, sanıkların iş yerini kapatarak ticareti terk ettiği ve şirketin
ticari faaliyetlerine fiili olarak son verdiği anlaşılmıştır. Buna karşılık
şirket yetkilileri olan sanıklar tarafından ne vergi dairesine ne de ticaret
sicil müdürlüğün herhangi bir bildirimde bulunulmamış, kanunların kendisine
yüklediği yükümlülükler alacaklılarını zarar uğratma kastı ve kötü niyetli
olarak yerine getirilmemiş, İİK Madde 337/A ve Madde 44 hükümlerini açıkça ihlal
etmiştir.
3) Yerel Mahkeme tarafından sanıkların yetkilisi olduğu şirket
adresinde zabıta araştırması da yapılmamış olup eksik inceleme ve araştırma
üzerinden, yalnızca vergi dairesi yazı cevabına göre kanaat getirerek
"şirketin …………………………………. adresinde fiilen ticari faaliyet yürüttüğünü ve
ticaretin terk edilmediğini" belirtmiştir.
Ancak şikayet dilekçemizde de açık bir şekilde belirttiğimiz üzere: ………………..
Sayılı Talimat Dosyası, ………….. Tarihli Haciz Tutanağından da anlaşılacağı
üzere; gidilen hacizde borçlu Şirketin ticaret sicil kayıtlarında kayıtlı olan
adreste borçlu şirketin veya yetkililerinin adreste bulunmadığı, işyerinin
kapalı olduğu görülmüş, komşulara sorulduğunda ise "faaliyette
bulunmadığı, çok nadir gelen giden olduğu" ifade edilmiş, çilingir
vasıtasıyla polis memurları ile birlikte iş yerine girildiğinde ise içeride
2012-2013 tarihlerinde basılmış ve güncelliğini yitirmiş olan, piyasada alım
satımı olmayan her tarafı toz tutmuş kitaplar görülmüştür.
Her ne kadar vergi dairesi cevabında vergi kaydının aktif olduğu
belirtilmişse de fiili durumda şirketin faaliyette olmadığı, ticari
faaliyetlerine son vererek ticareti usulsüz şekilde terk ettiği sabit olup
vergi kaydının aktif olması da sanığın kötü niyetli olarak ticareti terk
beyanında bulunmamasından kaynaklanmaktadır.
4) Hal böyleyken yerel mahkeme kararı zabıta ve emniyet kuvvetlerince
araştırma yaptırılmadan ve haciz tutanağı göz önüne alınmadan, eksik inceleme
ve araştırmaya dayalı bir karar olup istinaf kanun yoluna başvuru zorunluluğu
hasıl olmuştur.
Hukuki Sebepler :
İcra İflas Kanunu, TTK, CMK ve ilgili yasal mevzuat
Sonuç Ve İstem :Yukarıda
arz ve izah edilen ve resen dikkate alınacak sebeplerle; ………………… sayılı
kararına karşı Haklı İstinaf İtirazlarımızın Kabulüne, Sanık ……………..’in işlemiş
olduğu "Ticareti Usulsüz Terk" suçundan dolayı Üst Sınırdan Hapis
Cezasına Mahkumiyetine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin Sanık Üzerine
Bırakılmasına, Karar Verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim.
İstinafa Başvuran
Müşteki
Vekili